26 Nisan 2017 Çarşamba

TRABZON



   Selam! Bugünkü yazımda Trabzon'dan bahsedeceğim sizlere. Ailemizin kökeni Adana'ya dayanıyor ve iki yöre tamamen farklı ancak küçüklüğümden beri her türlü, her çeşit yemeğe çok düşkün olduğumdan ve güzel ülkemizin en çok Trabzon yemeklerini sevdiğimden gideceğimizi duyduğum andan itibaren çok heyecanlıydım ve şunu söylemek isterim ki ister yaylaları, ister kendine has mutfağı her şeyiyle hayran kaldım Trabzon'a ve 10 kere daha gitme şansım olsa, kesinlikle, 10 kere daha gideceğim bir yer.



   Okulum bir Fransız okulu olduğundan 24-25 Kasım tarihlerinde Noel sebebiyle tatile giriyor ve bu sene bu tatil hafta sonuyla da birleşince ailemle birlikte bana da Trabzon'a gitme şansı doğdu ve tabii ki hiç kaçırmadann hemen hazırlıklarıma başladım. Ancak maalesef sadece 3 günle sınırlı kaldı bu gezimiz ama çok daha fazla kalmaya niyetim vardı bu cennet gibi yerde. Ve bence, ısrarla söylüyorum ki, elinde bu fırsat olan herkesin gidip bu deneyimi yaşaması lazım.





   Ancak bir uyarı da bulunmak gerekirse Trabzon, çok dağlık ve kışı aşırı derecede sert ve soğuk olan bir bölge olduğundan -biz kasım ayında gittiğimizden ve bu ilk seferimiz olduğundan dolayı biraz üşüdük- mutlaka iyi korunmayla gezilmesi gerekiyor.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder